MS’in erken belirtileri genellikle sabit değildir! Belirtiler farklı aşamalarda değişiklik gösterebiliyor

“`html

Multipl Skleroz (MS) Hastalığının Erken Belirtileri ve Yönetimi

Multipl Skleroz (MS), merkezi sinir sistemine etki eden bir otoimmün hastalık olup, erken dönemlerinde belirgin ancak sabit semptomlar göstermediği için tanısı zorlaşmaktadır. Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Sultan Tarlacı, bu durumun hastalığın belirtilerinin diğer sağlık sorunlarıyla karıştırılmasına neden olabileceğinin altını çiziyor.

Belirtiler Zamanla Gelişebilir

Prof. Dr. Tarlacı, MS hastalığının gelişim sürecinde semptomların zamanla artabileceğini ve değişkenlik gösterebileceğini vurguladı. “Hastalığın seyri kişiden kişiye farklılıklar arz edebilir ve etkin tedavi ile hastalığın ilerleyişi yavaşlatılabilir.” diyerek tedavi süreçlerinin önemine değindi. Ayrıca, MS hastalarının karşılaştığı zorluklar ile başa çıkabilmek için çeşitli öneriler sundu.

Erken Belirtiler Diğer Hastalıklarla Kargışabilir!

Prof. Dr. Tarlacı, Multipl Skleroz’un belirtilerinin genellikle sabit olmayıp, diğer nörolojik ve sistemik hastalıklarla karışabileceğini ifade etti. “Bu durum hastanın durumunu daha da karmaşık hale getirebilir.” dedi.

Erken dönem belirtileri arasında, optik nörit şeklinde kendini gösteren görme bozuklukları, yan taraflı bulanıklık, rengin soluk algılanması ve göz hareketleri sırasında ağrı bulunur. “Bu tür semptomlar, migren, diyabetik retinopati veya glokom gibi hastalıklarla karışabilir.” şeklinde bilgi verdi. Duyu bozuklukları, vücut bölgelerinde uyuşma ve karıncalanma hissi de gözlemlenebilen diğer belirtilerdir. Bu durum ayrıca boyun fıtığı veya periferik nöropati ile de karıştırılabilir. Açıklanamayan yorgunluk hissi ise, fibromiyalji veya depresyon ile bağdaştırılabilir.

Denge ve koordinasyon sorunları da sık görülen belirtiler arasında yer alır ve iç kulak hastalıkları ile ayırt edilmesi gerekebilir. Kas gücünde azalma ve spastisite gibi semptomlar, motor nöron hastalıkları ile karışabilir. Bu nedenle, MS ile ilgili doğru teşhis koymak bazen zaman alabilir.

Hastalığın Seyri Belirtileri Değiştiriyor

MS’in belirtileri değişken bir süreç çerçevesinde ilerleyebilir. Prof. Dr. Tarlacı, hastalığın dört ana formuna değinerek bunların nasıl çeşitlendiğini açıkladı:

  1. RRMS (Relapsing-Remitting MS): Ataklar ve iyileşme dönemleri ile karakterizedir. Ataklar esnasında yeni semptomlar gelişebilir veya mevcut belirtiler artabilir.
  2. SPMS (Secondary Progressive MS): Zamanla RRMS’den SPMS’ye geçiş yaparak, atakların sıklığı azalır ancak nörolojik kayıplar artar.
  3. PPMS (Primary Progressive MS): Başlangıçtan itibaren sürekli ilerleyen bir formdur ve genellikle ataklar görülmez.
  4. PRMS (Progressive-Relapsing MS): Sürekli bir ilerleme ve ara sıra ataklarla karakterizedir, ancak bu form nadirdir.

Hastalığın ileri aşamalarında, yutma ve konuşma güçlükleri, kas zayıflığı, ciddi yorgunluk ve bağırsak veya mesane kontrol sorunları görülebilir. Ancak hastalığın tedavi süreci ve yanıtı kişiden kişiye değişiklik gösterir.

Bireysel Tedavi Stratejileri Geliştirilmeli

Prof. Dr. Tarlacı, ilginç vakalar üzerinde durarak, MS’te bireyselleştirilmiş tedavi yaklaşımlarının önemini vurguladı. “Bireysel yaklaşımlar, hastaların iyileşme süreçlerinde büyük rol oynayabilir.” dedi.

Örnek olarak, uluslararası bir deniz yolculuğunda görme kaybı yaşayan bir hastanın tedavi sürecindeki başarısı dikkat çekicidir. “Hastanın kabul etmesi zor olsa da yüksek doz kortizon tedavisi uygulandı ve hastanın görme yetisi geri kazanıldı.” şeklinde bir durumdan bahsetti.

MS ile Baş Etme Yöntemleri Yaşam Kalitesini Yükseltebilir

MS hastalarına önerilen bazı stratejiler ise, hastalığı modifiye edici tedaviler (DMT) ile başlanarak hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak ve atak sıklığını azaltmaktır. “Semptomları yönetmeye yönelik ilaç tedavisi, ağrı, spastisite, yorgunluk ve diğer sorunlarla başa çıkabilmek için kritik öneme sahiptir.” şeklinde bilgi verdi.

Fiziksel aktivitenin de hastaların yaşam kalitesini artıracağına dikkat çeken Prof. Dr. Tarlacı, “Fizyoterapi, kas zayıflığı ve denge sorunları için faydalıdır. Düşük etkili egzersizler, esneklik ve hareket kabiliyetini artırırken yorgunluğu da azaltabilir.” dedi. Ayrıca beslenmenin önemli olduğuna ve anti-enflamatuar diyetlerin önerildiğine de vurgu yaptı. Sigara ve alkol kullanımının kontrol altına alınması gerektiğini belirtti.

Psikolojik destek ise, depresyon ve kaygıyla başa çıkmada önemli bir yere sahiptir. “Psikoterapi ve stres yönetimi teknikleri, hastaların genel ruh halini iyileştirerek yaşam kalitelerini artırabilir.” diyerek önerilerini tamamladı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

“`

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

esenyurt escort
beylikdüzü escort
istanbul escort
bahçeşehir escort
bakırköy escort
şirinevler escort
şişli escort
esenyurt escort
avcılar escort
beylikdüzü escort
esenyurt escort
beylikdüzü escort
beylikdüzü escort
taksim escort
bakırköy escort
beylikdüzü escort
Ümraniye Escort
Ataşehir Escort
Maltepe Escort